Yeni Yıl Yaklaşırken Diyarbakır’da Şans Oyunları Alarmı

Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte “kısa yoldan zengin olma” hayali kuranların sayısı artarken, şans oyunları ve bahis Diyarbakır’da ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiş durumda. Özellikle genç nüfusun yoğun olduğu kentte, piyango, iddia ve yasa dışı bahis oyunlarına olan ilginin giderek arttığı belirtiliyor. Uzmanlar ise bu durumun hem dini hem de psikolojik açıdan ağır sonuçlar doğurduğuna dikkat çekiyor.

Yeni Yıl Yaklaşırken Diyarbakır’da Şans Oyunları Alarmı

Dini Açıdan Net: Şans Oyunları Haram

İl Müftülüğü ADRM Koordinatörü ve Vaiz Zeynep Narin, şans oyunlarının İslam’daki yerini değerlendirdi. Narin, İslam dininin emeği ve alın terini esas aldığını vurgulayarak, şansa ve kumara dayalı kazanç yollarının açıkça yasaklandığını ifade etti.

Kur’an-ı Kerim’de kumarın “şeytan işi bir pislik” olarak nitelendirildiğini hatırlatan Narin, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun fetvalarına da dikkat çekti. Fetvalara göre, taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybettiği tüm şans oyunları kumar kapsamında yer alıyor ve haram kabul ediliyor. Milli piyango, iddia, loto, müşterek bahis ve ganyan gibi oyunlar da bu kapsamda değerlendiriliyor.

Narin, “Bu oyunlardan elde edilen gelirin hayır kurumlarına aktarılması bile onları meşru kılmaz. Müslüman, kazancını helal yollardan temin etmekle yükümlüdür” dedi.

Çekilişler ve Market Kampanyaları da Mercek Altında

Bazı market ve mağazaların düzenlediği çekilişlerle ilgili de uyarılarda bulunan Narin, çekilişe katılmak için ek bir ücret, kontör ya da bilet alınmasının kumar hükmüne girdiğini söyledi. Ancak herhangi bir ücret talep edilmeden yapılan çekilişlerde kazanılan hediyelerin caiz olduğunu ifade etti.

Şüpheli durumlarda ise uzak durmanın en doğru yol olduğunu vurgulayan Narin, “Helal bellidir, haram bellidir; ikisi arasında şüpheli olanlardan sakınmak gerekir” hadis-i şerifini hatırlattı.

Diyarbakır’da Kumar Bağımlılığı Tehlikeli Boyutta

YEŞİL YILDIZ Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger ise şans oyunlarının Diyarbakır’daki sosyal etkilerine dikkat çekti. Öger, kumar bağımlılığının hâlâ “eğlence” ya da “şans denemesi” gibi masum gösterildiğini ancak gerçekte ciddi bir halk sağlığı krizine dönüştüğünü söyledi.

Yeşilay verilerine göre kumar oynayanların yaklaşık yüzde 20’sinin intihara meyilli olduğuna dikkat çeken Öger, “Diyarbakır gibi genç nüfusun yoğun ve ekonomik kırılganlığın derin hissedildiği şehirlerde bu risk çok daha büyük” dedi.

“Bir Daha Kazanırsam Kurtulurum” Düşüncesi Çöküşü Hızlandırıyor

Kumar bağımlılığının en tehlikeli aşamasının “bir daha denersem kazanırım” düşüncesi olduğunu belirten Öger, bu sürecin borçlanma, yalan, aileden gizleme ve derin umutsuzlukla sonuçlandığını söyledi. Sahada yaptıkları çalışmalarda, ailesinin rızkını kaybeden ve çıkış yolu bulamayan çok sayıda gençle karşılaştıklarını ifade etti.

Yasa Dışı Bahiste Diyarbakır İlk 10 İl Arasında

Öger’in verdiği bilgilere göre Diyarbakır, yasa dışı bahis faaliyetlerinde Türkiye genelinde ilk 10 il arasında yer alıyor. Bu durumun sadece istatistik olmadığını belirten Öger, “Kumar borçları nedeniyle ailelerin tehdit edildiği, ev baskınlarıyla ilgili ciddi ihbarlar alıyoruz. Aileler korku ve çaresizlik içinde” dedi.

Ailelere Uyarı: Borcu Ödemek Çözüm Değil

Kumar borçlarının aileler tarafından kapatılmasının bağımlılığı daha da kalıcı hale getirdiğini vurgulayan Öger, “Bu durum ‘nasıl olsa biri kurtarır’ algısını güçlendiriyor. Aileler borcu üstlenmek yerine profesyonel destek almalı” diye konuştu.

“Milli” İfadesi Yanıltıyor

Şans oyunlarının başına getirilen “milli” ifadesinin toplumda güven ve masumiyet algısı oluşturduğunu belirten Öger, bunun özellikle gençleri ve dar gelirli kesimleri yanılttığını söyledi. Bu nedenle bu ifadenin kaldırılması gerektiğini savundu.

Reklamlar Bağımlılığı Körüklüyor

Ulusal ve yerel medyada kumar ve şans oyunları reklamlarının yoğunluğunu eleştiren Öger, bu reklamların bağımlılığı normalleştirdiğini ve mutlaka sınırlandırılması gerektiğini dile getirdi.

“Bu Mücadele El Ele Verilmeden Kazanılamaz”

Kumarın bireysel bir zaaf değil, toplumu içten içe çürüten bir tehdit olduğunu vurgulayan Öger, Diyarbakır özelinde yerel yönetimlerin, kolluk kuvvetlerinin, medyanın ve sivil toplumun daha cesur adımlar atması gerektiğini söyledi.

“Biz sahadayız” diyen Öger, “Ama bu mücadele ancak el ele verilirse kazanılır” sözleriyle çağrıda bulundu.

Zeynep Narin

İl Müftülüğü ADRM Koordinatörü ve Vaiz

Yahya Öger

YEŞİL YILDIZ Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler